Toplam 3 sonuç gösteriliyor

  • Gri Bohem

    “Her insan, kendi zihninin mimarıdır. Oraya aynı malzemelerle bir saray da inşa edebilir bir hapishane de.”

    “Cahil bir ulusun üç özelliği vardır: Bilimden nefret eder ama teknolojisini över. Sanattan nefret eder ama kültürünü över. Kadının çalışmasından nefret eder ama anneliğini över.”

    “Cenazesine gitmek zorunda olacağın hiç kimse ile küs kalma.”

    “Kapitalizm sana ışıltılı gökdelenler verir, karşılığında gökyüzündeki yıldızlarını alır.”

    “Öyle bir gidişi vardı ki dönerse onun adına ben utanırım.”

    “Eğer ahlaki bir çıkış noktası bulabilirsen öldürmek hiç de zor değildir. Öldürmek mümkün; hatta istenen, hatta arzulanan, hatta zevk veren, hatta ve hatta bağımlı olunan bir eyleme dönüşür. Bir şeylerin yanlış olduğunu söyleyen içindeki ses de giderek daha uzaklardan bağırır.”

  • Verilen Sözler Tutulur Mu?

    Sektörün mutfağında neler olup bitiyor?
    Senelerdir serzenişte bulunulan konuları kaleme aldım. Kimsenin yazmaya
    cesaret edemediklerini. Ne de olsa sektörde herkesin karşılıklı bir maddi
    çıkarı var. Ve yanlışları yazarsa, söylerse, eleştirirse, kimse sevmez. İş vermez..!
    Referans olmaz..!
    Benim öyle bir endişem yok..!
    İş dünyasında “Toplam Kalite Yönetimi” vardır. Geçmişte kalan bir uygulama
    gibi görünse de, iş yaşantısının her sürecinde yer alır.
    Kalite kavramı “doğru şeyleri yapmak” olarak adlandırılır.
    Toplam kalite ise “doğru şeyleri doğru yapmaktır.”
    Kaizen’de de “iyinin düşmanı iyidir.”
    İyi olana, kaliteli olana ulaşabilmek için, şeytanın avukatı rolünü biraz
    üstlenmek gerekir. İyi olanlar detaylarda saklıdır.Bu kitapta, sektörün içeriğinde yapılan hataları, sistemsizlikleri, güvensizlikleri,insana ve emeğe yapılan saygısızlıkları okuyacaksınız.Evet.. Doğrular hiçbir zaman gizli saklı kalmaz.. Ve bir gün, biri çıkıp bunları
    yazacaktı. O da bana nasip oldu…

  • Tehlikeli Zeka

    Ülkenin en ünlü dört yazarı, zengin bir iş adamı tarafından bir adaya çağrılır. Zengin iş adamı yazarlardan on yaşındayken trafik kazasında ölen oğlu Timur için bir roman yazmalarını ister. Roman eğer Timur yaşasaydı nasıl bir hayatı olurdu kurgusuyla kaleme alınacaktır. Bu işadamı için oldukça yüklü bir ödeme teklif eden iş adamının ayrıca bir şartı vardır; Yazarlar roman bitene kadar adadan ayrılamayacaktır.

    İlk başta her şey iyidir ancak zamanla adada garip olaylar yaşanmaya başlar. Yazarların roman da kurguladıkları olaylar başlarına gelir ve kitabın kötü karakteri karga başlı adam zaman zaman karşılarına çıkar. Yazarlar ya adadan kaçmak ya da kalıp mücadele etmek zorundadırlar.