Lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde tamamladı. Üniversite eğitimi sırasında başladığı profesyonel iş hayatında insan kaynakları, yayıncılık, danışmanlık ve eğitim sektörlerinde editör, koordinatör ve yönetici olarak çalıştı.

İş hayatına yönelik yazmış olduğu makaleler ve denemeler, ulusal dergi ve internet sitelerinde yayınlandı ve kısa sürede geniş bir okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle takip edilen yazarlardan biri oldu.

Profesyonel iş hayatı boyunca çeşitli kurum ve üniversitede kurumsal gelişim, kişisel gelişim, pazarlama, kariyer yönetimi ve örgütsel yönetim gibi konularda binlerce kişiye eğitim verdi.

Vatani görevinin ardından 2008 yılında kişisel ve kurumsal gelişim alanlarında danışmanlık, eğitim, araştırma ve belgelendirme faaliyet gösteren Tome Bilgi Holdingi’ ni kurdu. “Ağız ve Diş Sağlığı Sektöründe Kurumsallaşma” ve “Sivil Toplum Örgütlerinde Kurumsallaşma, Gelişim ve Proje Üretimi” alanlarında niş çalışmalar yaptı.

2005 yılından itibaren akademik çalışmalar yapan AYDIN, 2010 yılında Namık Kemal Üniversitesi’nde misafir öğretim üyesi olarak çeşitli dersler verdi.

  • Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Sistemi

    Türkler, tarih boyunca kurdukları devletler ile devlet yönetiminde deneyimi ve birikimiyle eşsiz olan bir millettir. Yüzlerce yıl dünyada hâkim güç olması da bunun ispatıdır. Her kurdukları devlet, öncekilerden gelen yönetimsel deneyimi mirası ile daha iyisini yapmış. Fakat yönetimsel olarak Osmanlı’dan Türkiye’ye geçiş sağlıklı olmamıştır. İntikal etmesi gereken yönetimsel mirasın çoğu aktarılamamıştır. Bu sebeple de Cumhuriyet ile geçmişi arasındaki bağ çok zayıf kalmıştır.

    Tarih boyunca yönetimde başarılı olan Türklerin genlerine işli olan yönetim olgusunun henüz dünyada kimlik arayışı içindeki devlet yönetimine yeni bir alternatif olması bakımından Anka Doktrini sonucu Merkez Anadolu Devlet Yönetimi Sistemi ortaya çıkmıştır.

    Geleceğin dünyasındaki devlet gücünün şifresi, yönetimdir. Bu sebeple yönetime şimdiden daha fazla yatırım yapılmalıdır. Türkiye’ nin başarılı olması için özüne dönmesi, geçmişiyle yönetimsel bağı kurması; yaşadığı toprakları ve geçmişini hatırlaması yeterli olacaktır.